Kılıçdaroğlu şu sözleri sarf etti:
"Sevgili halkım, bugün beyaz yakalı emekçilere seslenmek istiyorum.
Bakın, ben bu mavi yaka - beyaz yaka işine inanmam. Öyle diyorlar ama onlar da emekçi bunlar da emekçi. Biri ofis emekçisi, diğeri fabrika. İkisi de aynı cenderenin içinde. İkisi de büyük bir bunalım içinde.
Türkiye, tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşıyor. Krizin ötesinde, bir buhranın içindeyiz. Silindir gibi geçtiler emekçinin üstünden. Ülkede sadece iktidarın, bu vatanın zenginliklerini peşkeş çektiği bir avuç zenginin keyfi yerinde. Onun için beyaz yaka, mavi yaka demeyelim.
Ben yakanız ne olursa olsun, orta sınıfın büyümesi gerektiğine inanırım. Türkiye'de bir küçük zümre dışında toplumun bütün kesimleri ekonomik buhran başta olmak üzere, onun tetiklediği gıda krizi ve barınma krizi tarafından kuşatılmış durumda. Orta sınıf yok edildi. Açıkça söylüyorum, orta sınıf yok edildi.
Saraylılar kendilerini kandırmasınlar. Eşitsizlikler üst gelir gruplarını daha da zenginleştirir, orta gelir gruplarını bitirir. Ve alt gelir gruplarını da öfke dolu yapar. Zannediyorlar mı ki herkesi fakirleştirerek günlerini gün edebilirler? Edemezler. Tüm yakalar, ister beyaz, ister mavi, ister orta direk, ister yoksul; hepimiz birbirimize bağımlıyız.
Bakın yoksulluk sınırı 31 bin 240 liraya yükseldi. Buna hiçbir sistem dayanmaz, çöker. Emin olun çöker. Bugün her sabah daha fazla yurttaşımız yoksulluğa uyanıyor. Bu ülkede ya demokrasiye sahip olabiliriz, ya da birkaç kişinin elinde toplanmış büyük bir servete sahip olabiliriz. Ama ikisine birden sahip olamayız.
Bay Kemal için orta sınıf ne? Güvenli bir işi olan, bir ev sahibi olan, tasarruf edebilen, geleceğe yatırım yapabilen, çocuğunun eğitim parasına gücü yeten sınıf, orta sınıftır. Ve bu, yakaya bağlı değildir. Bu sınıfı büyüteceğim ve çelik gibi güçlendireceğim.
Bunları nasıl yapacağım?
Ülkede güven ortamını sağlayarak yatırımı çekeceğiz
Temiz yönetimle, halktan çalınanı halka iade edeceğiz ve akılcı, şampiyonlar ligi bir ekonomistler ekibiyle Türkiye'yi hızla krizden çıkaracağız.
Türkiye'yi ucuz iş gücü, yüksek enflasyon sarmalından çıkarıp dünya ile rekabet eden bir ülke haline getirmek için dirençli yeni sanayi devrimi altyapısını kuracağız. Tüm teknoloji alanlarına yatırım yapacağız.
Çalışanlar için gelir vergisi tarifesini yeniden düzenleyeceğiz. Emekçiler üzerindeki vergi yükünü indireceğiz. Asgari ücretliden vergi almayacağız.
Kadınların çalışma hayatına katılımını artıracağız. Onlar gelir elde ettiğinde, bu haneler hızla orta gelir grubuna dönüşecek.
Sanayiyi tüm Türkiye'ye yayarak, İstanbul'dan Anadolu'ya ekonomik mobilite yaratacağız. Anadolu'yu yeniden şaha kaldıracağız. Bu da, ücretleri otomatik olarak yükseltmek demek.
Organize Sanayi bölgelerinde teknoloji liseleri kuracağız. Mesleki eğitimle, gençlerimiz yeni beceriler kazanacak. Sanayicinin ihtiyaç duyduğu, 'aranan eleman' sorunu giderilmiş olacak.
Hepsi için planlarımız hazır. İlmek ilmek işledik her şeyi. O kadar hazırız ki, o kadar iyiyiz ki tek bir iş kaldı: Bu beceriksizleri göndermek. Bir oy ya bir oy. Tek gereken o.
Gönder