Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan ile düzenlediği ortak basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
İlginizi Çekebilir
Suriye'de normalleşme sürecine ilişkin konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Suriye uzun yıllardır kanayan bir yara. Mücadele anlarında bile müzakere yollarını açık tutar Cumhurbaşkanımız... Suriye ile de 2017'den itibaren başlayan diyalog kanallarının belli bir noktaya ulaşması gerekiyordu. Bölge artık ve istikrarı arayan bir noktaya geldi. Cumhurbaşkanımız liderlik vizyonunu ortaya koyarak en düzey düzeyden bir teklifte bulundu. Bu çağrı önemli. Erdoğan'ın çağrısı zayıflık değildir. Suriye'de karışık bir tablo var. Bu tablo içerisinde burayı stratejik bir şekilde ele almamız önemli. Bizim kafamız bu konuda net. Önceliklerimiz belli. Biz Suriye muhalifleri ile durduğumuz yeri değiştirmiyoruz. Suriye muhalefetinin rejim ile nasıl bir ilişki kuracağı kendi kararları. Bu kardeşlerimiz bulundukları bölgede ülkemize daha fazla göçmen gelmesini engelliyor. Ülkemizin güvenliği için fevkalede adım atıyorlar. Teröre karşı omuz omuza mücadele ettik. İçeride mülteci kardeşlerimiz için politikamız değişmemiştir. Zorla kimseyi buradan gönderecek değiliz. Biz barışı ve diyalogu aramaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
"İSRAİL'E BASKI YAPILMASI GEREKİYOR"
Gazze'deki İsrail'in saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Fidan, "Gazze meselesinde her yaptığımız konuşamada birinci madde olarak gündemde tutuyoruz. İnsanlık dramını durdurmak önemli. Son aşamada yapılan trafikle ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. İsrail hükümümetinin barışa ateşkese bir niyeti yok. İsrail'e baskı yapılması gerekiyor. Hamas'ın bu şartları kabul etmesi acizlik olarak kabul ediliyor. Bu çok tehlikeli. Ortaya konan aracılar tarafıdan ortaya konulan ateşkes Hamas tarafından kabul edildiyse İsrail tarafından da kabul edilmeli. Bu yolda giderseniz daha fazla kan dökülür. Bunu görmek istemiyoruz." dedi.
Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye'deki rejimin lideri Beşşar Esed'e davet açıklamasının önemli olduğunu belirterek, "Bu son derece kıymetli bir çağrıdır. Umarım bunun değerini anlarlar." dedi.
Fidan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan ile görüşmesinin ardından Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirilen ortak basın toplantısında konuştu.
Mevkidaşının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da kabul edildiğini aktaran Fidan, Bin Ferhan ile işbirliğini her alanda geliştirme imkanlarını ele aldıklarını dile getirdi.
Fidan, Türk-Suudi Koordinasyon Konseyi'nin canlandırılmasını arzu ettiklerini vurgulayarak, "Biraz önce söz konusu mekanizmanın işleyişini düzenleyen protokolü de imzaladık. Konseyin ikinci toplantısını bu yıl içerisinde Riyad'da yapma konusunda da mutabık kaldık. Koordinasyon Konseyimiz diplomasiden kültüre, ticaretten sağlığa, askeri işbirliğinden enerjiye çok farklı alanlarda işbirliğini yürütecek 5 alt komiteden oluşmakta. 2 ülkeden farklı kurumların yer aldığı bu komitelerin çalışmalarıyla ikili ilişkilerimizi her alanda daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz." diye konuştu.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin geçen sene 6,8 milyar dolara ulaştığına işaret eden Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suudi bakanı kabulünde ilk etapta 10, ardından ise 30 milyar dolar ticaret hacmi hedefi koyduğunu kaydetti.
Fidan, tekrar gündeme alınan Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi Serbest Ticaret Anlaşması'nın hedeflere ulaşmak açısından katkı sağlayacağını ve bir an evvel imzalanması için çalıştıklarını ifade etti.
Suudi Arabistan'ın Türk müteahhitlerin en fazla proje üstlendiği ülkeler arasında yer aldığına değinen Fidan, müteahhitlerin Suudi Arabistan'ın "Vizyon 2030" projeksiyonu, ev sahipliği yapacağı EXPO 2030 ve FİFA 2034 Dünya Kupası kapsamında altyapı çalışmalarına katkı sunmaya hazır olduğunu söyledi.
Bakan Fidan, Suudi Arabistan Savunma Bakanı Halid Bin Selman'ın geçen hafta Türkiye'ye yaptığı ziyaretin askeri ve savunma sanayi alanındaki işbirliği bakımından çok önemli adım olduğunun altını çizerek, Suudi mevkidaşıyla savunma işbirliğini güçlendirme yönündeki ortak iradelerini teyit ettiklerine dikkati çekti.
"İsrail ve Netanyahu ne zaman yapıcı bir hava oluşsa yeni katliamlara imza atıyor"
Mevkidaşıyla bölgesel konuları da ele aldıklarını aktaran Fidan, Sudan başta olmak üzere Afrika'daki gelişmeleri, Yemen'i ve Gazze'de ateşkes meselesini istişare ettiklerini aktardı.
Fidan, Türkiye'nin Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması için müzakere süreçlerine destek verdiğini ve önceliklerinin belli olduğunu, müzakere edilen ateşkes planının bir an önce İsrail tarafından onaylanması gerektiğini bildirdi.
"Silahların susması ve akan kanın durması, insani yardımların kesintisiz girişinin sağlanması, rehine ve tutsakların karşılıklı olarak serbest bırakılması öncelik taşımaktadır." şeklinde konuşan Fidan, şöyle devam etti:
"Ancak İsrail ve (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu ne zaman bu konuda olumlu ve yapıcı bir hava oluşsa yeni katliamlara imza atıyor. Bu da aslında onların barışla ilgili hiçbir niyetlerinin olmadığını, sadece bir propaganda aracı olarak görüşmelere girdiklerini düşündürüyor. Dün Han Yunus'ta sivillere yapılan saldırıdan sonra İsrail'in niyetinin bu çatışmayı durdurmak değil, Filistin halkını yok etme siyasetine devam etmek olduğunu anlıyoruz."
Bakan Fidan, İsrailli yetkililerin eninde sonunda uluslararası mahkemeler önünde hesap vereceğini vurgulayarak, İsrail güçlerinin Gazze'yi tamamen terk etmeleri ve Gazze'nin yeniden inşa sürecinin zaman kaybetmeden başlaması, kalıcı barışın sağlanması için başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulması gerektiğini söyledi.
"Adil olmayan bir barış asla kalıcı olamaz." diyen Fidan, Suudi Arabistan ve Türkiye'nin İsrail'in, barış vizyonunu fütursuzca reddetmesine ve savaşı bölgeye yayma çabalarına şiddetle karşı çıktığının altını çizdi.
Fidan, Gazze'deki vahşetin durması ve iki devletli çözüm temelinde siyasi sürecin başlatılması noktasında Türkiye'nin Suudi Arabistan'la görüş birliği içerisinde olduğunu kaydetti.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan en zor durumlarda dahi diyalog kapısını açık tutuyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye'deki rejimin lideri Beşşar Esed'i Türkiye'ye davet edebilecekleri yönündeki açıklamasına ve sürecin nasıl yürütüleceğine ilişkin soruya yanıt veren Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çok uzun zamandır bu konuda kapalı ve açık şekilde diplomasi yürüttüğünü vurguladı.
Fidan, Türkiye'nin, dünyanın farklı bölgelerindeki arabulucu rolüne değinerek, "Bu aslında Türkiye'nin bölgede bir barış, huzur ve istikrar arayışında oluşunun en büyük göstergesi." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en zor durumlarda dahi diyalog kapısını dolaylı veya direkt sürekli olarak açık tuttuğunu kaydeden Fidan, Suriye ile de 2017'den itibaren çeşitli formatlarda başlayan diyalog kanalının neticeye ulaşması gerektiğini dile getirdi.
Bakan Fidan, Türkiye'nin 2017'den bu yana Rusya ve İran aracılığıyla Suriye ile yaptığı çeşitli düzeydeki görüşmeleri hatırlatarak, "Bölge artık barış ve istikrarı arayan bir iklime gelmiş durumda. Zamanın ruhu bizi barışı aramaya, istikrarı aramaya zorluyor. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız burada liderlik vizyonunu kullanarak en üst düzeyden bir barış çağrısında bulunmuştur. Bu son derece kıymetli bir çağrıdır. Umarım bunun değerini anlarlar. Bu herhangi bir çaresizliğin, herhangi bir zayıflığın durduğu yer değildir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir barış vizyonunun yansıması olarak bu çağrıda bulunduğunu aktaran Fidan, "Bu çağrı önemli bir çağrı. Bizim tavsiyemiz bu çağrının dikkate alınması." değerlendirmesini yaptı.
Fidan, Suriye'de şu anda çok karmaşık bir tablonun olduğunu, bunun konuşulmaya başlanması ve sorunların ciddi şekilde tartışılması için bile ciddi zamana ihtiyaç duyulduğunu belirterek, Türkiye'nin kendi ihtiyaçlarının yanı sıra Suriye'nin siyasi bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünü de düşündüğünü vurguladı.
Bakan Fidan, öte yandan 2254 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararının ortaya koyduğu prensipler çerçevesinde ulusal diyalog mekanizmasının geliştirilmesi ve uluslararası toplum tarafından desteklenen bir çözüme gidilmesinin önemli olduğuna işaret etti.
"Biz Suriye muhalifleriyle ilgili durduğumuz yeri değiştirmiyoruz"
Türkiye'nin Suriye muhalefetiyle ilgili görüşlerinin değiştiği yönündeki iddialara yanıt veren Fidan, "Biz Suriye muhalifleriyle ilgili durduğumuz yeri değiştirmiyoruz. Suriyeli muhaliflerin rejimle olan ilişkilerinde kendi özgür kararı, kendi özgür tercihi esastır." ifadelerini kullandı.
Fidan, Türkiye'nin Suriyeli muhaliflerle terör örgütlerine karşı omuz omuza yıllardır mücadele verdiğini belirterek, "Bizim vefalı ve büyük bir ülke olarak bu fedakarlığı unutmamız mümkün değil." dedi.
Suriye muhalefetinin Suriye rejimiyle ne türden bir diyalog içerisinde olacağının onların kararı olduğunu vurgulayan Fidan, öte yandan Suriyeli muhaliflerin kontrol ettikleri bölgelerde Türkiye'ye daha fazla mülteci gelmesini, kaçakçılığı ve organize suçu engellediklerini dile getirdi.
Bakan Fidan, "Ayda bir istihbarat teşkilatımızla, güvenlik kuvvetlerimizle işbirliği yaparak bir DEAŞ hücresi yakalanıyor. Bir çete hücresi yakalanıyor. Bu arkadaşlar birçok konuda sınırımızda, sınırın öbür tarafında gerçekten Türkiye'nin ulusal çıkarlarına fevkalade hizmet eden adımlar atıyorlar." diye konuştu.
Türkiye'deki mültecilerle ilgili politikalarının da hiç değişmediğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iradesinin halen aynı olduğunu vurgulayan Fidan, "Gönüllü olmadığı sürece biz kimseyi buradan zorla gönderecek değiliz. Bu konuda ortaya atılan provokatif iddiaların da hiçbir geçerliliği yoktur." ifadelerine yer verdi.
Fidan, Suriye ile normalleşme konusunda Rusya ve İran'ın yapıcı rol oynamasını beklediklerini dile getirerek, Suudi Arabistanlı mevkidaşıyla bu konuyu ele aldığını, Suudi Arabistan'ın da yapıcı rol oynayacağını söyledi.
Toplantı kapsamında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suudi Arabistan Krallığı Hükümeti Arasında Koordinasyon Konseyi Kurulmasına İlişkin Mutabakat Belgesinin Tadili Protokolü" imzalandı.
Gönder