Bartın'ın Amasra ilçesindeki maden faciasıyla ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınan 24 kişinin ifadeleri alınırken, adliyeye sevklerine başlandı.
DHA'nın haberine göre Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü´ne ait maden ocağında 41 madencinin yaşamını yitirmesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 25 kişi için gözaltı kararı verildi.
242 SAYFALIK DOSYA HAZIRLANDI
24 kişi gözaltına alınırken, İstanbul'da bulunan 1 kişi ise daha sonra gözaltına alınacak. Gözaltına alınan 24 kişinin Amasra İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde ifadeleri alındı. Gözaltındaki kişilere "İhmaller var, mevzuat gereği alınması gereken tedbirler neden alınmadı?" soruları soruldu. Emniyet, 242 sayfalık dosya hazırladı.
MÜESSESE MÜDÜRÜ CİHAT ÖZDEMİR'LE BİRLİKTE 7 KİŞİ TUTUKLANDI
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesindeki patlamayla ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden 7'si tutuklandı.
Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında adliyeye getirilen şüphelilerden TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, müessese müdür yardımcısı S.A, işletme müdürü S.E. ile kartiyelerden (Birkaç üretim ünitesinden oluşan ocak) sorumlu maden mühendisleri L.A. ve İ.H.M, iş güvenliği şube müdür vekili V.S. ve emniyet mühendisi Ş.K, savcılıktaki sorgularının ardından tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.
Nöbetçi hakimlik, 7 şüphelinin "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanmasına karar verdi.
Adliyeye sevk edilen şüphelilerden idari müdür S.S.B, elektrik mühendisi H.O, emniyet şefi F.G, ikinci kartiye şefi Ş.K, hazırlık şefi S.Y, elektro mekanik şube müdürü M.G, elektrik servis şefi O.Ö, makine mühendisi Ş.O. ve makine mühendisi M.A. ise savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı.
Şüphelilerden elektro mekanik baş mühendisi S.Ö, maden mühendisi R.O, sondaj şefi T.U, jeoloji mühendisi H.O.K, emniyet vardiya nezaretçisi M.O, maden teknikeri M.Ö, işletme baş mühendisi M.T. ve maden mühendisi H.G'nin adliyedeki işlemleri sürüyor.
Bartın'ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim Cuma günü saat 18.15 sıralarında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetmiş, 11 işçi yaralanmıştı.
Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 27 Ekim Perşembe günü aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir'in de bulunduğu 25 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.
Polis ekipleri, şüphelilerden 24'ünü gözaltına alarak Amasra İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürmüştü, hakkında gözaltı kararı verilenler arasında bulunan vardiya çavuşunun ise İstanbul'da hastanede tedavi gören madenci kardeşine refakat ettiği öğrenilmişti.
MADENDEKİ YANGIN SÜRÜYOR
Bu sırada, Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen 6 savcı, 7 kişilik bilirkişi heyeti, madencilerin avukatları, Bartın Cumhuriyet Başsavcısı Faruk Kaynak ve Bartın Baro Başkanı Ferhat Parlatır dün yeniden maden sahasına girerek, incelemelerde bulunarak, mekanizasyon ve bilgisayar alanları ile görevli madencilerle görüştü. 3 saat süren incelemelerde heyet, yangının halen devam etmesi nedeniyle yer altına girmedi.
Emniyetteki işlemlerin tamamlanmasının ardından gözaltındakiler bugün emniyet müdürlüğünün yanındaki adliyeye sevk edilmeye başlandı. İlk olarak TTK Amasra Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca ve maden mühendisi İbrahim Hakan Mengeş adliyeye sevk edildi. Adliyeye sevkler gün boyunca devam edecek.
BİLİRKİŞİ ÖN RAPORU HAZIRLANDI
Öte yandan Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesinde 14 Ekim'de meydana gelen patlamaya ilişkin bilirkişi ön raporu hazırlandı.
AA'da yer alan habere göre maden, jeoloji, jeofizik, elektrik ve makine mühendisleriyle iş güvenliği uzmanından oluşan 7 kişilik bilirkişi heyetinin hazırladığı 28 sayfalık ön inceleme raporu, Amasra Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
Raporda, 41 kişinin hayatını kaybettiği, 11 kişinin yaralandığı olaya ilişkin, "İş kazası, -320 Kalın Damar Tavan Yolu'ndaki patlatma çalışması kaynaklı olarak meydana gelmiş, grizu ve kömür tozu patlamasını içeren bir patlamadır. " ifadesi kullanıldı.
Raporda "Havalandırma" başlığı altında şu değerlendirmelerde bulunuldu: "TTK'ye bağlı ATİM'de (Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi) maden havalandırmasının iyileştirilmesine dair hayata geçmeyen yatırım ve iyileştirme projeleri, kazanın meydana gelmesinde önemli rol oynamıştır. Yetersiz ve etkisiz havalandırma sistemi olayın meydana gelmesindeki en temel unsurdur. Ocak içinde yeterli miktarda ve hızda hava dolaşımı sağlanamamış, bu nedenle yanıcı, patlayıcı gazları ve tozları insanların çalıştığı ve bulundukları yerlerde seyreltme ve hızla ortamdan uzaklaştırma görevi yerine getirilememiştir. Merkezi gaz izleme sisteminden alınan veriler incelendiğinde metan seviyelerinin müteakip defalar uzun süre boyunca yüzde 1,50 ve yüzde 2'nin üstünde kaldığı, neredeyse rutin olarak yüzde 1,50'yi, düzenli olarak da yüzde 2'yi aştığı için potansiyel patlayıcı metan seviyeleri oluşmuştur. Teknik olarak metan gazının alt patlama limiti olan yüzde 5'i geçtiği durumlar da yaşanmıştır ancak tertip defterler incelendiğinde ikaz ve alarm seviyelerinde maden ocağının kısmen dahi olsa boşaltılması yönünde bir önlem alındığı ve üretim miktarlarında bir azalma olduğu görülmemiştir. Havalandırma sistemi yeterli ve etkili olsaydı olayın meydana gelmesi önlenirdi."
"METAN DRENAJI UYGULAMASI HAYATA GEÇİRİLMİŞ OLSAYDI KAZA ÖNLENEBİLİRDİ"
"Metan Drenajı" başlığında da "TTK'ye bağlı ocaklarda metan drenajı uygulaması yapılmamaktadır. Bu durum yaşanan kazanın, yetersiz ve etkisiz havalandırma ile birlikte temel nedenlerinden biridir. Metan drenajı uygulaması hayata geçirilmiş olsaydı meydana gelen kaza olayı önlenebilirdi." ifadelerine yer verildi.
Rapordaki "Kömür Tozu Mücadelesi" başlığında ise "-320 Kalın Damar galerisinde meydana gelen grizu patlamasının kömür tozu patlaması ile ocağa yayılması, yaşanan kazanın boyutlarının ve etki mesafesinin artmasına sebebiyet vermiştir. İşletmede kömür tozu ile mücadele konusunda hazırlanan yönergenin bulunmuş olması, işletme yetkililerinin de riskin farkındalığına işaret etmektedir ancak grizu patlamasının kömür tozu patlamasına eşlik etmiş olması, yapılan tozla mücadele çalışmasının yetersiz olduğunu göstermektedir. Tozla mücadele etkin yapılsaydı meydana gelen kazanın etkisi daha az olabilirdi." değerlendirmesi yapıldı.
Raporda "denetleme mekanizmasının gereken etkinliği sağlayamadığının net görüldüğü, bunun da kazanın meydana gelmesinde etkisi olduğu" kaydedildi.
Gönder